Geleneksel yönetim anlayışında olan yöneticiler, çalışanların işe giriş ve çıkış saatleri, molalarının uzunluğu gibi konuları sıkı sıkıya takip ediyorlar. Bu sistem, çalışanların motivasyonunu düşürür ve yaratıcılıklarını kısıtlar. Günümüzde ise, iş dünyası sonuç odaklı bir yönetim anlayışına doğru evrilmektedir.
Sonuç ve güven odaklı bir yönetim tarzının önemini ve faydalarını neler olabilir?
Mikro yönetim, bir yöneticinin çalışanlarının işlerini yakından takip ettiği ve kontrol ettiği bir yönetim tarzıdır. Bu tarz yöneticiler, çalışanların her adımını izler, sürekli talimat verir ve küçük ayrıntılara bile müdahale eder.
Mikro yönetim, hem çalışanlar hem de işletmeler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
- Motivasyon Düşer
- Yaratıcılık Azalır
- Verimsizlik Başlar
- Stres ve Kaygı Artar
Gallup tarafından yapılan bir araştırmaya göre, sonuç odaklı yönetim tarzı uygulayan işletmelerde çalışanların %70’i işlerinden memnundur. Bu oran, mikro yönetim tarzı uygulayan işletmelerde %30’dur.
Deloitte tarafından yapılan bir başka araştırmaya göre, sonuç odaklı yönetim tarzı uygulayan işletmeler, mikro yönetim tarzı uygulayan işletmelere göre %22 daha fazla kar elde etmektedir.
Sonuç odaklı bir yönetim tarzında, çalışanlardan belli bir zaman diliminde belirli sonuçlar elde etmeleri beklenir. Bu süreçte, çalışanlar nasıl bu sonuçlara ulaşacaklarına dair özgürlüğe sahiptir. Yönetici, çalışanlara rehberlik eder, gerekli kaynakları sağlar ve onları destekler.
Netflix: Çalışanlarına büyük bir özgürlük ve sorumluluk tanır. Çalışanlar, nasıl çalışacaklarına ve hangi projeler üzerinde çalışacaklarına dair kendileri karar verebilirler. Yönetici, çalışanlara rehberlik eder ve gerekli kaynakları sağlar. Bu özgürlük ve güven ortamı, Netflix’in yenilikçi bir şirket olmasını ve sektöründe lider konumda kalmasını sağlamıştır.
Spotify: Çalışanlarına esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma imkanı sunmaktadır. Bu sayede, çalışanlar iş-yaşam dengesini daha kolay sağlayabilirler ve daha mutlu ve üretken olurlar.
Bu yönetim modeli, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi ve Herzberg’in Motivasyon Teorisi gibi motivasyon teorileriyle uyumludur. Bu teorilere göre, insanlar önce temel ihtiyaçlarını karşılamak isterler ve daha sonra diğer ihtiyaçlara yönelirler. Bu model, çalışanların kendilerini değerli ve saygın hissetmelerini sağlayarak, daha yüksek seviyeli ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur.
İnsan psikolojisi güven karşısında daha iyi destekler. Çalışanlar artık, özgürlük, sorumluluk ve takdir alma gibi ihtiyaçları biliyor ve karşılığını bekliyor. Bu ihtiyaçları karşılayan şirketler çalışanların iş tatminlerini ve bağlılıklarını artırır.
Sonuç odaklılık, hem çalışanlar hem de işletmeler için birçok faydaya sahiptir. Bu model, çalışanların motivasyonlarını ve üretkenliklerini artırır, yaratıcılıklarını teşvik eder ve iş tatminlerini yükseltir. Sonuç olarak, işletmeler daha iyi sonuçlar elde eder ve daha fazla başarıya ulaşırlar.
